İçindekiler
Türkiye’nin Gölgede Kalmış Antik Kentleri ve Hikayeleri
Türkiye, üç yanı denizlerle çevrili olmasının yanı sıra, bünyesinde sayısız medeniyetin izlerini taşıyan zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Bir kısmı popüler turistik destinasyonlar olarak bilinse de, birçok antik kent hâlâ gölgede kalmış, keşfedilmeyi beklemektedir. İşte Türkiye’nin bilinmeyen antik kentleri ve hikayeleri.
Afrodisias – Taşların Şehirle Dansı
Eşsiz heykelleri ve antik tiyatrosuyla büyüleyen Afrodisias, Aydın il sınırları içinde yer almaktadır. Afrodisias ismi, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten gelmektedir. Şehrin mermer kaynakları, onu bir sanat merkezi yapmış ve Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir heykel atölyesi olarak ün kazanmasına sebep olmuştur. Afrodisias’ı zengin kılan bir diğer unsur ise burada bulunmuş, son derece detaylı işlenmiş kabartma ve heykellerdir.
Laodikya – Ticaretin Nabzı
Denizli’nin güneydoğusunda yer alan Laodikya, antik Roma dönemine ait canlı bir ticaret merkeziydi. Stratejik konumu sayesinde zenginleşen kent, tekstil üretimiyle ünlüydü. Antik kaynaklarda, kent sakinlerinin lüks yaşam tarzlarını sünnetler ve eğlencelerle kutladıkları, zenginliklerini her fırsatta sergiledikleri belirtilmektedir. Bugün ise Laodikya, devasa tiyatroları ve agora kalıntılarıyla meraklı tarihçileri kendine çekmektedir.
Stratonikeia – Ölümsüz Aşklar Şehri
Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan Stratonikeia, taş döşeli caddeleri ve devasa yapılarıyla göz doldurmaktadır. Kuruluş efsanesi, genç kral Seleukos’un oğlu Antiochus’un üvey annesi Stratonike’ye olan aşkına dayanır. Antik şehrin adı da bu aşkla özdeşleşmiştir. Roma Dönemi’nde önemli bir ticaret merkezi olan Stratonikeia, aynı zamanda büyük bir gladyatör okulu ile de tanınmaktaydı. Bugün, Gladyatörler Caddesi üzerinde yürümek, ziyaretçilerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarmaktadır.
Phaselis – Doğanın ve Tarihin Kucaklaştığı Şehir
Antalya’nın Kemer ilçesinde, doğal güzelliklerle çevrili bir koyda bulunan Phaselis, eski çağlarda önemli bir liman şehriydi. Helenistik, Roma ve Bizans izlerini taşıyan kent, üç limanı ve antik tiyatrosuyla ünlüdür. Phaselis’in en belirgin özelliği ise antik harabelerin denizle neredeyse iç içe geçmiş bir konumda bulunmasıdır. Burada deniz taşları üzerinde yürürken tarihin seslerini duymamak neredeyse imkânsız.
Türkiye’nin gizli hazinelerini keşfetmek ve geçmişin izlerini sürmek isteyenler için bu antik kentler, eşsiz birer birer zamanı durduran duraklar olarak sizi bekliyor. Her biri, tarihe duyulan derin bir saygı ve hayranlıkla ziyaret edilmeyi hak ediyor. Tarihin büyülü dünyasında küçük bir yolculuk yapmayı isteyen herkes için bu kentler; keşfetmeye değer maceralarla dolu.